
Veneto'da 5 günlük sonbahar
ROADTRIP | EKİM, 2019
Bir zamanlar Koronavirüsü kapımızı çalmamışken İtalya’yı arabayla keÅŸfedelim, köylerine, kentlerine girelim, baÄŸlarında ÅŸarabımızı içelim, her bölgesini tanıyalım diye bir hayalimiz vardı. Bu hayal ile Venedik’in içerisinde olan Veneto bölgesine doÄŸru yola çıktık.
Toplamda 5 günlük rotamız Venedik’ten baÅŸlayarak batıya gitti, Padua, Vicenza ve Verona üzerinden Garda Gölü’ne doÄŸru uzandı. Garda Gölü’nden kuzeye doÄŸru tırmanarak bu sefer Bassano del Grappa ve Valdobbiadene üzerinden tekrar geri Venedik’e döndü.
Veneto bölgesi, gittiÄŸinizde fark edebileceÄŸiniz ÅŸekilde İtalya’nın kiÅŸi başı gelir seviyesi önde gelen bölgelerinden biri. İtalya’nın 20 bölgesinden biri olan Veneto’da 5 milyon insan yaşıyor, ve tarım - özellikle Prosecco ve ÅŸarap üretimi -, moda ve cam iÅŸçiliÄŸi konularında geliÅŸmiÅŸ. Venedik’te hissettiÄŸiniz kalkınmayı bölgede diÄŸer ÅŸehirlerde de görkemli kiliselerden, geniÅŸ bahçeli villalardan, temiz ve düzenli sokaklardan ve insanların günlük yaÅŸayışından gözlemleyebilirsiniz. Sokaklarda kesinlikle bir ‘dolce vita’ havası yayılıyor, ve bu sadece zengin insanların deÄŸil, Padua gibi bir üniversite ÅŸehrinde okul çıkışı yaÅŸamayı seven öÄŸrencilerin yaÅŸadığı bir hayat tarzı.

Malcesine'den Garda Gölü manzarasında gün batımı.
5 GÜNLÜK VENETO BÖLGESİ ROTASI
1. GÜN /
Sabah: Venedik Havalimanı'na varış ve araç kiralama
ÖÄŸleden sonra: Padua ve Vicenza ÅŸehir ziyareti
AkÅŸam: Verona
​
2. GÜN /
Sabah: Verona ÅŸehir ziyareti
ÖÄŸleden sonra: Sirmione ve Malcesine
AkÅŸam: Bassano del Grappa
​
3. GÜN /
Sabah: Asolo
ÖÄŸleden sonra: Valdobbiadene'de ÅŸarap tadımı
AkÅŸam: Follina'da yemek ve konaklama
​
4. GÜN /
Sabah: Venedik'e geçiÅŸ
ÖÄŸleden sonra: Venedik ÅŸehir gezisi
​
5. GÜN /
Venedik ve İstanbul'a geri dönüÅŸ
​

HARİTA
Rotasını planlamak isteyenler, Google Maps üzerinden seyahat planına ve ÅŸehirlerde uÄŸradığımız noktalara ulaÅŸabilirler.
​
Tüm uÄŸradığımız noktalarda, görülmesi gereken yerleri ve tavsiye edilen veya denediÄŸimiz restaurant / kafeleri haritada iÅŸaretli görebilirsiniz.
​
Gün 1: Padua - Vicenza - Verona
Günümüz kısıtlı olduÄŸundan Venedik’te araç kiralamamızla birlikte gece Verona’ya ulaÅŸacak ÅŸekilde bir plan yapıyoruz. Gündüz saatlerini yolumuz üzerindeki Padua ve Vicenza’da geçirerek günü verimli kullanmaya çalışıyoruz.
İtalya’nın en eski ikinci ve Dünya'nın da en eski beÅŸinci üniversitesi ile tanıdığımız Padua’yı aslında tanımamız için daha da önemli nedenler olduÄŸunu gittiÄŸimizde fark ediyoruz. Bu da bizim bilgisizliÄŸimiz, ama bu yüzden geziyoruz, deÄŸil mi? ÖÄŸrenmek için.


Solda | Padua Üniversitesi'ni ziyaret ediyoruz; SaÄŸda | Padua sokaklarında arabamızın çekilmeyeceÄŸi park yeri bulmuÅŸken.
Padua, bugün 200 bini aÅŸkın kiÅŸiye ev sahipliÄŸi yapan küçük bir kent. Kuzey İtalya’daki en eski ÅŸehir olduÄŸu iddia ediliyor. Milattan önce 1183 yılında kurulmuÅŸ. Roma İmparatorluÄŸu’ndan Venedik Cumhuriyeti’ne kadar birkaç kez el deÄŸiÅŸtirmiÅŸ, çok görmüÅŸ geçirmiÅŸ. En önemlisi de, Rönesans öncesi hazırlık döneminde deÄŸiÅŸimin habercisi olan önemli bir sanat eserine ev sahipliÄŸi yapıyor. O da Scrovegni Åžapeli.
Padua’ya gelip vaktiniz yoksa bile mutlaka ayarlamanız gereken tek nokta olduÄŸunu maalesef ziyaretimiz sırasında keÅŸfettik. Randevumuz olmadığı için 17:30 sonrası ziyaret edebileceÄŸimizi söylediler, fakat yolumuz uzun olduÄŸu için kalamadık. Åžapelde toplam 15 dakika geçirebiliyorsunuz. Neden bu kadar limitli süre tanıdıklarını ve iyi korunması gerektiÄŸini hem duvarlardaki freskoları gördüÄŸünüzde hem de bu freskolar ile ilgili tarihi dinlediÄŸinizde anlayabilirsiniz.
​
Scrovegni Åžapeli ile ilgili sonradan Khan Academy'nin sanat tarihi eÄŸitiminde bir bölüme rastlamıştım. Sizin de ilginizi çektiyse buradan eÄŸitime ulaÅŸabilirsiniz.

Padua'nın altını üstüne getirirken.
Padua’nın ÅŸehir merkezi oldukça küçük. Yaklaşık 1 veya 2 saatte merkezi turlayabilirsiniz. Ünlü kafesi Caffe Pedrocchi’yi, Padua Üniversitesi’ni, Prato della Valle meydanını ve meydana ağırlığını koyan St. Giustina bazalikasını görmeye yeterli.
Biz gittiÄŸimizde aşırı aç olduÄŸumuz için kendimizi en yakın, en butik restoranın öÄŸle yemeÄŸi menüsü kurcalarken bulduk. Sokaklar tabi ki öÄŸle tatili nedeniyle bomboÅŸ, fakat restoranın dar koridoru tıklım tıklımdı. Tüm masalarda koyu bir sohbet ve ev yapımı ÅŸarap hakimdi. Biz de iki kiÅŸi son masayı kapıp ÅŸefin yaptığı makarna ve balığın tadına vardık.
İtalya’nın en güzel özelliklerinden biri de bu sanırım. GittiÄŸiniz restoranın Michelin yıldızı almasına gerek kalmıyor. O restorana özgü, ÅŸefin yaratıcılığını kullandığı otantik ve lezzetli yemeklerin tadına yine kendine özgü ve samimi bir ortamda bakabiliyorsunuz. İşte yemenin keyfi de böyle çıkıyor.

Vicenza'nın ara sokaklarını keşfederken.
Padua’dan yarım saat mesafede Vicenza’ya uÄŸruyoruz. Vicenza’nın merkezi de yine küçük, sokaklar dar, otopark bulmak zor. Park edecek yer bulmak için dolanıp duruyoruz. Sonunda bir yere park edip bozuk paralarımızı atıp merkeze yürüyoruz. Meydan ve çevre sokaklar, gerçekten bir güne en sakin ÅŸekilde noktayı koymak, günün seslerinin, gökyüzünün renginin deÄŸiÅŸmesini gözlemlemek için en ideal nokta. Bir yanda çocuk sesleri, bir yanda Aperol Spritz’ini yudumlayan insanlar, bir yanda çalan canlı müzik ve görkemli bir meydan.
Bu meydandan çıkıp ara sokaklara dalıyoruz. ÖÄŸreniyoruz ki Vicenza, Palladio tarafından tasarlanan 23 tane yapıya ev sahipliÄŸi yapıyor. Her bir bina ÅŸehrin farklı noktalarında iÅŸaretlenmiÅŸ ve harita üzerinden bulunabilir. Yolumuz üzerinde olan birkaç tanesini hızla ziyaret ediyoruz, ve otopark süremiz dolmadan Verona'ya doÄŸru yola çıkıyoruz.
Verona’ya erken gitmemizin bir nedeni de gecenin benim doÄŸumgünüme denk gelmesi, ve Verona’nın güzel restoranlarından birine rezervasyon yapmış olmamız. Kesinlikle Trattoria al Pompiere’de yemeÄŸi kaçırmak istemiyoruz. Vedat Milor sayesinde seçtiÄŸimiz bu tatlı trattoria benim gibi peynir ve hamuriÅŸi meraklıları için gerçekten bir cennet.
Verona’da kaldığımız yer, hemen eski ÅŸehir sınırlarının dışında Hotel Relais 900 adında bir villa. Yürüyerek merkeze rahatça inebiliyor, ve aracınızı park edebiliyorsunuz. Verona, Padua ve Vicenza’dan daha büyük bir ÅŸehir. Bunu ÅŸehre girerken yoÄŸunlaÅŸan trafikten anlayabiliyoruz.
​
​


Solda | Verona sokaklarından bir kare; Sağda | Trattoria al Pompiere
Gün 2: Verona - Sirmione - Malcesine - Bassano del Grappa
Sabah uyanınca günü iyi deÄŸerlendirmek için Verona’nın sokaklarına dalıyoruz. Tam bir turist ÅŸehri. Bu ÅŸehri beÄŸenmemek mümkün deÄŸil. Åžehrin mimarisi insanın aklını başından alıyor. Her sokak, her köÅŸe ayrı güzel. Åžehrin içerisinden geçen nehir, ÅŸehre ayrı bir hava veriyor. Verona, bolca turist çektiÄŸi için çok fazla sayıda restoran, butik, kafe ve etkinlik mevcut. Juliet’in evi ve Arena en çok ilgi çeken yerler diyebiliriz.
​
Yerlerden aldığımız yeme içme önerilerini, keÅŸfetmek isteyenler için hemen paylaşıyorum:
Gece kalabalığı izlemek ve birer içki almak için: Piazza Erbe veya Via Sottoriva
Üst seviye restoran önerileri: I Masenini, Al Pompiere, Antica Torretta, Al Ponte Pietra
Orta seviye restoran önerileri: Pane e vino, Osteria da ugo, Osteria bertoldo, Mondo D'oro, Osteria Nori
Balık: Pescheria Masenini, Oste Scuro, Officina Dei Sapori
Pizza: Le colombare, Impero, Du de Cope, Corte Farina
Vejeteryan: La Lanterna
Şarap Barları: Il Bugiardo, Caffe Monte Baldo, Mazzanti Caffe, Tapasotto, Sciorum
​
​


Tabi, bizim program yoÄŸun olduÄŸu için öÄŸlen saatlerinde düÅŸüyoruz yola. Bu sefer Garda Gölü’nün hangi kıyısını ziyaret etsek diye düÅŸünüyoruz. En meÅŸhur noktalarından biri Sirmione. Gölün bir kıyısında küçük bir yarımada diyebiliriz. Kalesi, içerisindeki yerleÅŸimi, detoks amaçlı lüks otelleri ile keyif yapmak için tercih edilebilir.
Sirmione, bu kadar güzel olunca turist de çok oluyor. Özellikle pazar günü gittiÄŸimiz için çevreden gelenler oldukça fazla. Pazar gününü göl kıyısında ÅŸarap ve güzel bir yemek ile geçirmek isteyenler güzel havayı kaçırmamış. Tarih ekim sonu. Güzel havaların son demleri.
​
Sirmione'de yarımadanın ucuna doÄŸru yürüyebilir, gölü dolaÅŸan teknelere atlayabilir veya restoranlarında güzel bir aperatif alarak günü deÄŸerlendirebilirsiniz.


Sirmione’de ilgimizi çeken göldeki yüzme yarışı oluyor. Normalde kendi başınıza çok tercih etmezsiniz uzun mesafe yüzmeyi, çünkü çok fazla sayıda motor hem göl turu hem de kendi ulaşımı için vızır vızır geçiyor. Sirmione yarışını ajandamıza kaydetmiÅŸtik zaten, ona tekrar gelmek için aklımızda tutuyoruz.
Sirmione’den çıkıp gölün kıyısından kuzeye doÄŸru küçük yerleÅŸimlerden geçerek Malcesine’ye doÄŸru ilerliyoruz. Gölün etrafındaki tüm yerleÅŸimler oldukça sevimli ve müthiÅŸ manzaraya sahip. Ama, biz gözümüze kuzeydeki yerleri kestiriyoruz, çünkü çevredeki daÄŸlar manzarayı zenginleÅŸtirmeye baÅŸlıyor.


Sirmione'de dolce vita.
Malcesine’ye vardığımızda bir teleferik olduÄŸunu öÄŸreniyoruz. Biz de neden olmasın diye atlıyoruz son teleferiÄŸe. Sadece 30 dakika süremiz olduÄŸunu öÄŸrenmek çok üzücü, çünkü manzara müthiÅŸ. DaÄŸların ve birbiri ardına dizilen zirvelerin gün batımındaki görüntüsü o kadar güzel ki bunu daha uzun bir keyfe çevirmek için paraÅŸütünü alan gelmiÅŸ. Aynı zamanda, teleferik ile ulaÅŸtığınız noktadan çevredeki yürüyüÅŸ rotalarına ulaşıyorsunuz. EÄŸer tüm gün vaktiniz varsa burayı yürüyerek keÅŸfetmek inanılmaz keyifli olabilir.


Malcesine'de teleferikle çıktığınızda karşılaÅŸtığınız muhteÅŸem görüntü.
Havanın kararmaya baÅŸlaması ile yine yola çıkıyoruz. Bu sefer yolumuz uzun. Bassano del Grappa’ya gidiyoruz. Çok minik bir ÅŸehir. DaÄŸların eteklerinde. Kendi içerisinde çok düzenli. Köprüsü ile meÅŸhur. Geceleri hareketli. Gençler barlara gelmiÅŸ. Biz yine butik bir restoranda ikinci doÄŸumgünü yemeÄŸim için rezervasyon yapmışız. Fransız bir ailenin evi gibi döÅŸediÄŸi harika bir otelde kalıyoruz.



Bassano del Grappa'nın ara sokakları ve kaldığımız butik otel.
Gün 3: Bassano del Grappa - Asolo - Valdobbiadene
Sabahında ÅŸehri keÅŸfetmek için koÅŸuya çıkıyoruz. Kale duvarları ve nehir boyunca koÅŸturup duruyoruz. Sonra ver elini Asolo.
Asolo benim için bugüne kadar ayakkabı markasıydı. DaÄŸcılık için alınan markalardan. MeÄŸerse Treviso’nun incisi olarak geçen bir kasabaymış. GösteriÅŸli villalara ev sahipliÄŸi eden Asolo tepede kurulmuÅŸ, tarihi dokusu kaybolmamış butik bir yerleÅŸim yeri. Aynı zamanda bir cittaslow.


Asolo'da bir pazar günü.
Pazar günü ziyaret ettiÄŸimiz için çok ÅŸanslıyız, çünkü herkes meydanda. Tüm restoranlar stand açmış. Prosecco dolduruyorlar. Tezgah açan yöresel üreticiler var. Ziyaretçiler, Asolo’nun altını üstünü getirip soluÄŸu kilisenin en tepesinde alıyor, vadi manzarasının tadını çıkarıyorlar.
Asolo ile birlikte Prosecco üretiminin yoÄŸunlaÅŸtığı bir bölgeye girdiÄŸinizi hem baÄŸlardan hem de üreticilere ait butik villalardan anlayabilirsin. Bu vadide DOC üretimi mevcut. Biz DOCG için Valdobbiadene’ye gidiyoruz. Pazar günü olduÄŸu için çoÄŸu butik üretici kapalı. Neyse ki Val D’oca bizi barında misafir ediyor. Üstelik tam kapatmak üzere ve sesi kısık haldeyken. Bize bölgedeki üzümleri, farklı prosecco çeÅŸitlerini ve DOCG olmasının ne önemi olduÄŸunu paylaşıyor. Bu tamamen farklı bir yazı konusu. Ve belki de ÅŸarap ustalarına bırakmak gerekiyor.
Val D’oca da hızımızı alamayıp Col Vetoraz’a gidiyoruz. Tur alacakları için eÄŸer satın alacaksak tadına bakabileceÄŸimizi söylüyorlar. Maalesef tadım opsiyonu rezervasyonsuz mümkün deÄŸil. Çok hoÅŸumuza gitmese de tadına bakmadan geçmiyoruz. Belki de buraya gelmemizin nedeni, tam yanındaki tuhaf restoran. İnanılmaz bir kalabalık. Biz de diyoruz, nerede kalabalık orada biz.
Burası, herkesin restorandan ÅŸarap ve ÅŸarküterisini aldığı, sonrasında piknik masalarında günü geçirdiÄŸi, vadiye bakan çok sevimli bir yer. Bayılıyoruz.



Otele gitmek için yola çıkıyoruz. Bu sakin bölgede bir sonraki köyün giriÅŸi kilit. Neden olduÄŸunu sonradan anlıyoruz. Kestane festivali varmış. Daha ÅŸanslı olamayız herhalde. Bu neÅŸeyi kaçırmak olmaz deyip bakıyoruz kestanenin tadına.
Otelimiz daha minik bir köyde, Cittaslow Follina’da. Köyün tamamını görmeniz 5 dakika falan sürüyor. Bir iki restoran, bir iki kafe ve tamam. Böyle butik yerler öyle güzel ki.


SEYAHAT ÖNCESİ /
/01 Rahat hareket edebilmeniz ve ÅŸehir arasındaki yerleri keÅŸfedebilmeniz için Venedik'ten araç kiralamayı unutmayın.
/02 Yemek planlarınız için önceden plan yapıp rezervasyonları gerçekleÅŸtirmeyi ihmal etmeyin.
/03 Prosecco tadımı için önceden üreticilerin açık olup olmadığını ve rezervasyon ile çalışıp çalışmadığına baktığınıza emin olun.
/04 Åžimdiden afiyet olsun.

